Şimdi Okuyorum
80’li Yılların Dünya Starı Patrick Swayze Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Gerçek!

80’li Yılların Dünya Starı Patrick Swayze Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Gerçek!

14 Eylül 2009’da pankreas kanserinden dolayı yitirdiğimiz, 80’lerin parlayan yıldızı Patrick Swayze 18 Ağustos 1952’de Houston, Texas’ta doğdu. Annesi dans okuluna sahip bir kareograf, babası ise bir kimya mühendisiydi.

Dans yeteneğini annesinden alan aktör, kariyeri boyunca ’Dirty Dancing’ ve ‘Ghost’ gibi ünlü yapımlarının yanısıra dizi oyunculuğu ve şarkı yazarlığı da yaptı. Swayze, ilk büyük rolünü “The Outsiders” filminde oynadı ve yavaş yavaş Hollywood’un bilinen bir yüzü olmaya başladı.

Dans konusunda her zaman tutkulu oldu. Öyle ki; dünya film tarihi boyunca unutulmayacak bir film olan ‘Dirty Dancing’de, ‘Johnny Castle’ adında bir dansçıya hayat vererek, bu tutkusunu perçinlemiş oldu. Patrick’in filmdeki olağanüstü performansı ona “Altın Küre Ödülü” adaylığı kazandırdı. Patrick, aynı zamanda bu filmde kullanılan ve güçlü bir ballad olan ‘She’s Like the Wind’ parçasının da yazarı.

 

Aradan üç yıl geçti ve ’Ghost’ filminde Demi Moore ile başrolü paylaştı. Film kariyerinin iki ses getiren yapımından biri olan ‘Ghost’ ile Altın Küre’ye aday gösterildi. Demi Moore’la olan aşk sahnesi ve Whoopi Goldberg’le olan komedi sahneleri sinema tarihinin bir parçası oldu.

Unutulmaz aktörün hayatı hakkında, şimdiye kadar okuduğumuz ve bildiğimiz klasik bilgiler haricinde ilgi çekici birçok farklı gerçek de mevcut.

Hayatı Boyunca İlk ve Son Kez Gerçek Bir Aşk Yaşadı

Swayze, evleneceği kadınla 18 yaşında tanıştı. Lisa Niemi, annesinin Houston’daki dans stüdyosunda eğitim alıyordu ve 14 yaşındaydı. Patrick ilk görüşte ona aşık oldu. Jimnastik eğitimi alırken yıllar boyu dikkatini çekmeye çalıştı ve sırf bu nedenle olmasa da kariyerine dansçı olarak devam etmesine sebep Lisa’ydı.

Çift, 12 Haziran 1975’te evlendi ve Patrick kanserden ölene edene dek, 34 yıl büyük bir aşkla evli kaldılar.

Olimpiyatlara Katılma Hayalini Gerçekleştirdi

Patrick’in jimnastik kariyeri için büyük hayalleri vardı. Genç yaşında, spordan, jimnastik ve dansa kadar çeşitli fiziksel aktivite gerektiren dallarda başarılı oldu. ABD Olimpiyat jimnastik takımıyla rekabet edebilecek kadar ileri gitmek istedi ve o noktaya da geldi aslında.

Uluslararası yarışmaya kadar gelemese de, olimpiyatlara katılmanın haklı gururunu, 57 yıllık kısa fakat doludizgin geçen hayatına sığdırdı.

Lisede ‘Zorlu Adam’ Unvanını Aldı

Patrick okuduğu okulda beş çocuk tarafından dövüldükten sonra, babası Patrick’in antrenörüne, o çocukların her biriyle Patrick’i karşı karşıya getirme ve yüzleştirme talebinde bulundu. Antrenörü ikna etmesi çok zor olmadı.

Patrick ve bu zorba çocuklar günün birinde bir kulübede buluştular ve karşılaşmayı kulübenin bahçesine taşıdılar. Bu sefer adil bir karşılaşmaydı bu. Patrick onların beşini de, bir şekilde yendi ve okulun en zorlu adamı olduğunu kanıtlamış oldu.

Bir Dönem At Yetiştiriciliğine Soyundu

1990’larda Patrick’in yoğun temposundan dolayı, bir molaya ihtiyacı vardı ve o dönem dikkat çekici bir işe el atmak istedi. Arap atlarını yetiştirmek için California ve New Mexico’ya gitti. Orada, attan düşerek geçirdiği kaza sonrası birkaç yıl ekranlara çıkamadı ve kendini alkole verdi.

“Saturday Night Fever”dan İlham Alarak Bira Reklamında Oynadı

‘Saturday Night Fever’ in da ateşiyle, Patrick bir bira markasının reklamında yer aldı. Reklamda çok güçlü bir John Travolta etkisi yarattı. Patrick, o etkileyici dans stiliyle ve hareketleriyle televizyon kanalını da ihya etti.

Bir Diz Sakatlanması Bütün Hayat Planını Değiştirdi

Olimpiyatları görmeden önce, Patrick futbol üzerine bir kariyer yapmayı düşünüyordu. Kolejden önce kötü bir diz sakatlığı yaşadı ve o noktada spor kariyeri başlamadan bitmiş oldu.  Ancak Patrick, bu olayın diğer tutkularını engellemesine izin vermedi. Ağrılı ve zor geçen bir süreçten sonra dizi iyileşti ve New York’taki bale okullarından birinde dans eğitimi almaya başladı.

Verdiği Bir Ropörtaj Sayesinde ‘Ghost’ Filmindeki ’Sam Wheat’ Rolünü Kaptı

‘Ghost’un yazarı Bruce Joel Rubin, Patrick’in bir ropörtajında, babasıyla ilgili bir soruya ağlayarak cevap verdiğini görünce ’Sam Wheat’ karakterini ona uygun gördü. Onun o kırılganlığı senaryodaki karakteri için biçilmiş kaftandı.

Dört Kardeşi Vardı

Patrick kız kardeşi Vickie Lynn’den sonra ailenin ikinci çocuğuydu. Annesi daha sonra Don ve Sean Kyle adında iki erkek çocuk, ve Bambi adında bir kız çocuk daha doğurdu. Don, aynı zamanda birçok TV şovuna da yer alan bir aktördü. Don ayrıca 2009 yılında Patrick ile birlikte ‘Powder Blue’da da yer aldı.

Performansı Hastalığının Önüne Geçti

Patrick, 2009’daki TV dizisi ‘The Beast’i çekerken pankreas kanseriyle mücadele ediyordu. Film çekimlerinde, karakterden uzaklaşmamak için ağrı kesicilerini bile almayı reddetti.

Uçak Kazası Geçirdi

2000 yılında, Patrick’in bindiği uçak kabin basıncını kaybetti ve acil iniş yapmak zorunda kaldı. İneceği pistte iniş şeridi bulduğunu düşünüyordu, ancak pist yapım aşamasında olduğu için henüz düzenlenmemişti.

Uçak, kaldırım üzerine güvenli bir iniş yaptı ve kanadı bir sokak lambasına zarar verdi. Patrick, bu kazadan yara almadan kurtuldu. Patrick Swayze azim dolu yaşamıyla, insanlara hep bir ilham kaynağı oldu.

1997’de bir 18 Ağustos günü, Hollywood’da ‘Walk of Fame’deki o meşhur yıldızlardan birine sahip oldu. Bunda 1987’deki ’Dirty Dancing’ filminin etkisi büyüktü. 2007 yılında pankreas kanseri olduğunu öğrenen Swayze asla umudunu kaybetmedi. 55 yaşındaydı ve yılmamalıydı… Azmine ve motivasyonuna rağmen iki yıl sonra 2009 yılında, 57 yaşında, kansere yenik düştü. Şimdilerde onu, bize bıraktığı o unutulmaz filmleri, dansları ve muazzam performansları ile hatırlıyoruz. Başarılı aktörü, dokuzuncu ölüm yıldönümünde sevgiyle ve özlemle anıyoruz.

Kaynak:1, 2, 3

Tepkiniz nedir?
Emin Değilim
0
Heyecanlı
0
Hüzünlü
2
Mutlu
0
Şaşırtıcı
0
Yorumları Görüntüle (0)

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

© 2011 Sanat Karavanı, Tüm Hakları Saklıdır.

Yukarı Kaydır