Hep Aynı Hüzün Sapına Kadar Ciğerine İşlemiş Bir Ok / Ahmed Şamlu
“Şiirimi derinden etkileyen, bir anda yüz seksen derecelik açıyla yörünge düzeltmemi sağlayan, Nazım Hikmet olmuştur.”
Bir yerlerde aşk varsa, kuşkusuz acı da vardır. Fars şiirinde; acının dilini aşkla yoğuran bir şairdir Ahmet Şamlu. Baskıyı, yoksulluğu, cehaleti kendine dert edinmiştir. Bu dertler onun başına çok işler açsa da yazmaktan hiçbir zaman vaz geçmemiştir.
Özgürlük, türkü söylerse
küçücük bir kuşun gırtlağı gibi
hiçbir yerde yıkık bir duvar kalmaz
(En Büyük Dileğin şarkısı)
Şamlu’nun şiirlerinde güçlü lirizm etkisi hissedilir. Coğrafyasındaki hüzün, mahpusluk şairin dizelerinde güçlü bir aşka dönüşmüştür. Onun aşkı toplumsal olandır.
Bakışın
Zorbalığın yenilgisidir
Bir bakış ki benim ruhumun çıplaklığını
Sevgiden
Bir kuşam küşadı
(Geceleyin2)
Nazım’dan, Lorca’dan, Rilke’den, Eleuard’dan etkilenen şair, şiire başlayışının ise Nima ile olduğunu söylemiştir. Kendi döneminde vezinsiz şiir yazarak adeta şiirde devrim yaratan Şamlu, böylelikle kendi tarzını yaratmış ve çağdaşı olan pek çok şaire ilham kaynağı olmuştur.
Ağzını kokluyorlar
Seni seviyorum demiş olmayasın sakın
Yüreğini kokluyorlar
Garip bir devrandır sevgili
Ve aşkı
Devrik yol direkleri yanında
Kırbaçlıyorlar
(Bu Çıkmazda)
Sürgün ve tutuklu olduğu yıllarda dahi kalemini elinden düşürmeyen Şamlu, eşi Aida’nın da etkisiyle adeta Fars dilinin sevda sözlerini oluşturdu.
“Benim omuzlarımda bir güvercin var senin ağzından su içer”
Şamlu, Şiiri daima kurtuluş yolu olarak gördü. Baskıdan yılmamak için kaleme daha sıkı sarılmak gerekliydi.
Şiir kurtuluştur
Kurtuluş ve özgürlüktür
(Şiir Kurtuluştur)
Toplumsal dinamizmi sürekli şiirlerine taşıyan Şamlu, halkın diktaya olan itaatine karşı duruyordu.
Uzaklarda bir adamı astılar
Kimse bakmak için başını kaldırmadı
(Dolup Taşan Nefretten)
Fars kültürü üzerine derin araştırmalar yapan Şamlu’nun şiirleri, İngilizce, Fransızca, İspanyolca olmak üzere toplamda on üç dile çevrilmiştir. Hatta Türk okurlar şairin güçlü dilini, Cemal Süreya’ya benzetmiştir. Dil konusunda ne kadar benzerlik vardır bilinmez ama her iki şairde kuşkusuz aşkı en güzel şekilde dizelerine yansıtmıştır.
Uçmaya kanadım yoktur benim
Fakat
Bir yüreğim var ve turnaların hasreti
(Geceleyin)
Bir derdimiz vardı bizim. Nereye gidersek gidelim değişmeyen, bizi bırakmayan hüznümüz. Şamlu’nun hüznü ise kuşkusuz coğrafyasındaki baskıdan ve zulümden kaynaklanıyordu. Diğer birçok meslektaşı gibi Ahmet Şamlu da sansüre ve sürgüne maruz kaldı.
Hep aynı…
Hep aynı…
Hüzün
Aynı;
Sapına kadar ciğerine işlemiş bir ok
…