Şimdi Okuyorum
Bizans Oyunları: Gizemli Mor

Bizans Oyunları: Gizemli Mor

Mor renginin, her zaman insanı kendine çeken bir enerjisi olduğuna inanmışımdır. Morun tarihteki yerine baktığımızda da aslında pek yanılmadığımı söyleyebiliriz. Mor, yüzyıllar boyu tarihte asilliğin, zenginliğin, krallığın ve onurun simgesi olmuştur.

Efsaneler, Fenikeli Tanrı Melkarth’ın köpeğinin bir deniz kabuğunu ısırdığında ağzının mora boyanmasına dayansa da mor; purpura patula pansa, m.trunculus, murex brandaris gibi deniz salyangozlarının salgıladığı bir sıvıdan elde edilir. Sentetik boyalar bulunmadan önce, bir damla mor sıvı için bir deniz salyangozunun sağılması ya da öldürülmesi gerekiyordu.

Anlayacağınız üzere değeri, hayatımızdaki diğer her şeyde olduğu gibi, elde etmenin zorluğundan kaynaklanıyor. Bu zorluğundan dolayı da mor kıyafetlere, kaftanlara, elbiselere sahip olmak; güç ve mevkii simgesi olmuştur ve Roma İmparatorluğu’nda krallar, mor elbiseleriyle yıllar boyu salınmışlardır. Hatta mor, kariyerindeki zirve basamaklarını öyle bir hızla tırmanmış ki mor giyen halktan kişiler vatan haini sayılmaya başlanmıştır.

Tarihler VII. ve IX. yüzyılı gösterirken Bizans İmparatorluğu’nda, yine mor sevdalısı üç güçlü figürle karşılaşırız: Üç İmparatoriçe. Bizans İmparatorluğu iktidarına eli değmiş üç kadın. Hatta öyle ki söylenene göre günümüzde bile dilimize yapışmış “Bizans Oyunları” deyiminin üç kadın başrolü: Irini, Efrozin, Teodora. Bu üç kadının tarihteki tüm senaryolarından farklı olarak bir ortak özelliği daha çarpıyor gözümüze o da emperyal giysilerde mor renk seçimi. O döneme şöyle bir baktığımızda mor, az rastlanan bir mücevherle eşdeğer, yarım kilo mor boya yaklaşık bir buçuk kilo altın değerinde; zenginliğin, asaletin, görkemin başrolüdür. Yani Üç İmparatoriçemiz için kusursuz, keskin bir güç göstergesidir.

Fakat mor, sadece bir güç göstergesi olarak geçip gitmez; Bizans dönemi insanlarının hayatlarından, güçten de daha ötesidir ve kutsal renk olarak kabul edilmiştir. İmparatorlar mor salonlarda tahta çıkar, İmparatoriçeler morla kaplanmış odalarda doğum yapar, öldükten sonra mor lahitlere konulurlar. İmparatorların, Kralların, İmparatoriçelerin güç gösterilerini yaptıkları dünyalarında, morun sesi bi’ hayli gür çıkıyormuş o dönemlerde.

Tüm bu olanlara baktığımda benim diğer renklerden bi’ tık farklı sevdiğim, enerjisini bir türlü anlayamadığım bu cesur renk; Vatikan’ın Papalık kırmızısı, Abbasi Hilafetinin yeşili derken Bizans’ın moru olarak tarihte kendine böyle yer bulmuştur.

Tepkiniz nedir?
Emin Değilim
0
Heyecanlı
0
Hüzünlü
0
Mutlu
0
Şaşırtıcı
0
Yorumları Görüntüle (0)

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

© 2011 Sanat Karavanı, Tüm Hakları Saklıdır.

Yukarı Kaydır