Şimdi Okuyorum
Yoksulluğu Dramatize Etmeden vermek Fotoğrafçının Asli Görevidir / Helen Levitt

Yoksulluğu Dramatize Etmeden vermek Fotoğrafçının Asli Görevidir / Helen Levitt

+14
Galeriyi Görüntüle

20.yüzyılın ünlü belgesel fotoğrafçılarından biri olan Helen Levitt; New York’un sokaklarındaki lirizmi, gizemi ve sessiz dramayı aşan anları yansıtmasıyla uzun yıllar etkileyici fotoğraflar üretti. Fotoğrafçılık hayatına 1931 yılında başlayan Levitt,  Henri Cartier-Bresson’dan ilham alarak özellikle sokaklara yöneldi.

“ Çalışan sınıfın fotoğraflarını çekmeye karar vermiştim, sonra Cartier Bresson’un resimlerini gördüm ve fotoğrafın bir sanat olabileceğini fark ettim.”

Helen Levitt’in fotoğrafları bir hikâye anlatmaya ya da bir sosyal teze dökülmeye yönelik değildi; fakir mahallelerde çalışıyordu, çünkü orada farklı etnik yapıda insanlar vardı ve bu durum onun için görsel açıdan bir zenginlikti. New York’un yoksul mahallelerini arşınlarken, görüntülere sinen yapının içerisinde dikkat çeken şey, fotoğrafların hemen hemen her birinin  jestle ilgili olmasıydı.

Helen Levitt’in fotoğraflarında farklı insan gruplarıyla karşılaşılsa da, asıl figürleri çocuklar oluşturur. Levitt’in çalışmalarındaki önemli unsur; her yerde ve her zaman uygulanmakta olan sonsuz rutin hayat eylemlerinin, dramdan uzak, mizahi yapıyla verilişidir.

“Fotoğrafçılıkta teorileri uygulamak yerine, dışarı çık ve deklanşöre bas.”

Tepkiniz nedir?
Emin Değilim
0
Heyecanlı
0
Hüzünlü
0
Mutlu
0
Şaşırtıcı
0
Yorumları Görüntüle (0)

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

© 2011 Sanat Karavanı, Tüm Hakları Saklıdır.

Yukarı Kaydır