Şimdi Okuyorum
Kimse Kalmadı Ekmeği ve Şarabı Bölüşecek / F.Garcia Lorca

Kimse Kalmadı Ekmeği ve Şarabı Bölüşecek / F.Garcia Lorca

Özgür olmayan insan nedir?

Söyle bana, Marina.

Söyle seni nasıl sevebilirim.

Özgür olamazsam?

Sana kalbimi nasıl açabilirim. 

Bu yürek benim değilse?

 İspanya iç savaşında kendini kurşunlara siper eden bir şair; aşka, doğaya, özgürlüğe tutkulu bir adam F.Garcia Lorca. Granada’da varlıklı bir ailede doğan Garcia Lorca, 27 kuşağının üyelerinin güçlü savunucuları arasında yer aldı. Her defasında, burjuva ahlak anlayışını eleştirerek, dönemin faşizan yönetimine kafa tutanlardan oldu.

“ Beni değiştiremezsiniz. Ben bir şair ve sanatçı olarak doğdum, diğerlerinin yakışıklı, kör ya da kusurlu doğması gibi. Kanatlarımı almayın benden, çünkü emin olabilirsiniz ki ben bu kanatları kullanmayı biliyorum.”

Lorca, şiirlerin yanı sıra, yazığı oyunlarla da halkçı bir tutum sergilemiş, toplumsal ayrılıkları, dayatılan sistemlerin insanları nasıl mutsuzlaştığı dair yazılar yazmıştır. Eleştirel yapısı nedeniyle, Faşist Franco döneminde sürekli hedef gösterilmişti. Eşcinsel olduğu duyulduktan sonra kilise Lorca’ya karşı net tutum sergilemiş, İsa’ya karşı eleştirileri yüzünden de adeta ölümüne ferman çıkartılmıştı.

Ölürsem

Açık bırakın balkonu.

Çocuk portakal yer.

(Balkonumdan görürüm onu.)

İspanyol kültüründen uzaklaşmayarak çağdaşlaşmayı savunan Garcia Lorca, ayı zamanda bir çingene aşığıydı. Besteci kimliğini gitarıyla bütünleştirip Flamenko’ya dair en güzel sözleri söyledi.

Gün batıyor!

Gitarları duyalım artık,

Çingene, sen de başla şarkına,

Selam sana ay! Merhaba karanlık!

Yıldızlar, hoş geldiniz!

Hepinize binlerce kez teşekkür,

Bize düş kurmayı, düş kurup, peşinde koşmayı öğrettiniz!

Ressam Salvador Dali ve yönetmen Luis Bunuel ile yakın arkadaş olan Lorca’nın Salvador Dali’ye âşık olduğu, hatta bir dönem birlikte oldukları söylendi. Ancak hiçbir zaman doğrulanamadı.

İç savaş, son dönemlerde şiddetini gittikçe arttırmıştı. Franco, kendisine karşıt olan pek çok kişiyi infaz ettirmişti. Lorca ise hiçbir zaman infaz edileceğini düşünmüyordu.

 “Kimse şairleri vurmaz, ben de şairim”

Ancak olaylar hiçte istenildiği gibi gitmedi ve Lorca 38 yaşında bir Ağustos sabahı kurşuna dizilip infaz edildi. Söylentilere göre infaz emrini verdiren şey ise, “İspanyol Sivil Muhafız Baladı” adlı şiiriydi.

Karadır atları, kapkara

Nalları da kapkara demir.

Pelerinlerinde parıldar

Mürekkep ve mum lekeleri

Ağlamak nerede onlar nerede

Hepsinin de kurşundan beyni

Yoldanağrı çıkageldiler

Gönülleri cilalı deri.

O çılgınlar, o gececiler

Boğarlar geçtikleri yeri

Zamk karası bir sessizliğe

Ve bir dehşete kum incesi…

Çağdaş İspanyol şiirinin en önemli temsilcisi Olan F.Garca Lorca’nın ölüm haberinden sonra, pek çok yerde yürüyüş ve eylemler gerçekleşti. Türkiye’ye de ise, Turgut Uyar Lorca’yı daima hatırlatacak dizeler yazdı.

Yol uzun, hava sıcak

Kırbaçlarım atımı varırım Kurtuba’ya…

Bir halkın gösterişsiz, sessiz cömertliğinde

Ölüm nasıl söylenirse öyle

İspanyol dilinde

Ve her dilde…

Obra Completas

Artık katiyen biliyoruz;

Halk adına dökülen kan

Sapı güldalı güzelliğinde bir bıçaktır.

Dişlerin arasında…

İspanya da

Ve her yerde…

Federico Garcia Lorca İçin Üç Şiir/ Turgut Uyar

Lorca’nın Roma’ya Doğru Haykırış adlı şiiri; sitemi, aşkı, özlemi, sisteme dair eleştirisini kısacası şairin hayatına dair pek çok şeyi barındırır. Bu şiiri son kısma saklamak, işte bundan ötürüdür.

Çünkü hiç kimse kalmadı ekmeği, şarabı bölüşecek

Hiç kimse ölümün ağzında ot yetiştirecek
Hiç kimse dinlenmenin dokusunu liflerine ayıracak
Hiç kimse fillerin yaralarına gözyaşı dökecek…
 (Çeviri: Cemal Süreya)

Tepkiniz nedir?
Emin Değilim
0
Heyecanlı
0
Hüzünlü
1
Mutlu
0
Şaşırtıcı
0
Yorumları Görüntüle (0)

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

© 2011 Sanat Karavanı, Tüm Hakları Saklıdır.

Yukarı Kaydır