Şimdi Okuyorum
Yeni Bir Dünyanın Fotoğrafçısı / Brassai

Yeni Bir Dünyanın Fotoğrafçısı / Brassai

+17
Galeriyi Görüntüle

“ İçeride, duvarların arkasında, cephelerin arkasında, içinde neler olduğunu bilmek istedim.  Barlar,  gece kulüpleri, tek gecelik oteller, genelevler, afyon geceleri.  Bu diğer – saçak dünyaya,  gangsterlerin gizemli-uğursuz dünyasına; dışlananların, pezevenklerin, fahişelerin, bağımlıların dünyasına girmeye istekliydim.“

1920’lerde Paris yaşantısının ikonik görüntülerini yakalayan Brassai, Baudelaire’in şiirsel araştırmalarının gerçek bir uzantısı gibi sokaklara yöneldi. Sokağın görüntüsel uzamını yansıttığı kadar, içerilere de yönelerek hayatın gerçekliğini kadrajına aldı.

Fotoğraf tarihçi Christian Bouqueret’in ifadesiyle, “yeni bir dünyanın fotoğrafçısı” olan Brassai; şehrin dinamik nabzını hareket yoluyla yakalamak yerine hareketi immobilize ederek (hareketsiz hale getirerek-durdurarak) insanların Paris şehir manzarası ile nasıl hareket ettikleri ve nasıl etkileşime geçtiklerine dair imajlar yarattı. Tıpkı Atget gibi Paris sokaklarının göz ardı edilmiş, unutulmuş yerlerindeki görüntüleri açığa çıkardı.

Paris’in şiirsel görüntülerine nazaran,  günlük hayatın sıradanlığına odaklanan Brassai, özellikle geceleri sokakları arşınlayarak Montparnasse mahallesinde;  fahişeleri, temizlik işçilerini, alkolikleri ve gece hayatının diğer karakterlerini belgeledi.  Arkadaşı Henry Miller’in sözleriyle; “duvarlar, mağduriyetler, insan vücudu, muhteşem iç mekanlar, kentin bütün bu ayrı ve birbiriyle ilişkili unsurları devasa bir labirent kazısı oluşturdu.”

Brassai, sokak ışıklarını gizlemek, mümkün olduğunca doğrudan dolaylı aydınlatmaya dönüştürmek için “set” unsurlarını (duvarlar, ağaçlar, köprüler) kullanarak haleleri önlemeyi öğrendi. Yakaladığı puslu atmosfer ona ayrı bir dünyanın kapılarını araladı. Öyleki eleştirmen Graham Clarke, Brassaï’nin Paris’teki fotoğraflarını  “hayal gücünün psikolojik bir alanı” olarak nitelendirdi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Brassai’nin yakaladığı Paris sahneleri anında tanınır. Şehrin sokakları, ölümsüz gazla kaplı anıtların gölgelediği yerler,  Latin Mahallesi’nin kaldırım taşları, sessizce süzülen Montmartre merdivenleri ve Place d’Italie’nin çevresindeki duman dolu köşeleri onun fotoğraflarının belirleyici unsurlarıdır. Brassai savruk, yalnız insanların birleştiği geceleri fotoğraflarına dahil ederek gizli kalmış bir hüznü de açığa çıkarır.

“Hiçbir şey icat etmiyorum. Her şeyi hayal ediyorum… Çoğu zaman günlük hayatımdan ilham aldım. Fantastikliğe yol açan en önemsiz olan gerçeğin, en içten ve mütevazi tasviri olduğuna inanıyorum.”

Tepkiniz nedir?
Emin Değilim
0
Heyecanlı
0
Hüzünlü
0
Mutlu
0
Şaşırtıcı
0
Yorumları Görüntüle (0)

Bir Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

© 2011 Sanat Karavanı, Tüm Hakları Saklıdır.

Yukarı Kaydır