Bir Hiç olarak kalacağız /Paul Celan
Bir hiçtik
Biz öyleyiz, ve öyle
Kalacağız, çiçek açarak:
Hiçliğin-
Ve
Kimsenin gülü…
Tüm acıları, bedeninde taşıyan bir şair. Savaşlarda yıkımlara tanıklık eden, ailesini Nazi işgali sırasında toplama kampında kaybedip hüznünü şiirlere döken bir yazar Paul Celan. konya escort
Beni de dönüştür acıya.
Beni de kat bademlerin arasına.
Alman edebiyatın güçlü isimleri arasında yer alan Paul Celan, genç yaşlarda şiir yazmasına rağmen Fransa’da tıp eğitimine başladı. Bitmek bilmeyen savaşlar Celan’ı da yakaladı ve bu yüzden doğduğu yer olan Romanya’ya gitmek zorunda kaldı. Ne olduysa o sıralarda oldu ve Nazi işgali ile birlikte çalışma kampına gönderildi. Celan, o zaman diyecekti ki: Ölüm Almanya’dan gelen bir ustadır.
Gece vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünü
Sonra öğlen vakitlerinde ölüm Almanya’dan gelen bir ustadır
Akşamları ve sabahları içmekteyiz, içmekteyiz hiç durmadan
Ölüm bir ustadır Almanya’dan gelen gözleri mavi
Bir kurşunla geliyor sana tam göğsünden vurarak
Bir adam oturuyor evde senin altın saçların Margarete
Köpekleri salıyor üzerimize bir mezar armağan ediyor
Yılanlarla oynuyor ve dalın düşlere ölüm Almanya’dan gelen bir ustadır
(Ölüm Fügü)
Uzun süre çalışma kampında kalması nedeniyle, Celan’ın şiirlerinde; tanıklık ettiği acılar ve işkenceler vardı.
Açılıyor zaman
Yara izi
Ve bütün ülkeyi kana veriyor-
(Sözcüklerin Akşamı)
Şairin kimsesiz kalışı, çaresizliği ne pahasına olursa olsun onu yıldırmadı. Belki de ona bu gücü veren şiirleriydi. Ancak onca uzun yıllardan sonra, Paris’te her şey değişecekti.
Boşuna yürekler çiziyorsun cama: kalabalığın arasında bir tanrı var…
Paul Celan, savaştan sonraki yıllarda, çevirmen olarak çalıştı. Onca acıya rağmen aşka da yer verdi şiirlerinde.
Birbirimize sarılmış, duruyoruz pencerede, sokaktan bizi
seyrediyorlar:
zamanı geldi artık bilmelerinin!
Taşların çiçeklenmesinin,
Bir yüreğin tedirgin atmasının zamanı geldi.
Zamanıdır artık zamanı gelmesinin.
Zamanı geldi.
(Corona)
Savaş döneminden sonra yıllar geçmişti, gettolarda sağ kalmayı başarabilen biri için ölüm çok uzakta olmalıydı. Ancak kim bilebilirdi ki; Clean’ın yüreğindeki acıların yıllar boyunca daha da şiddetleneceğini. Şair 1970 yılının Mayıs ayında, bütün hüzünlerini alarak kendisini Seine Nehri’ne bıraktı.
El uzatmış ışığın tonlarına; daha nice
Söylenebilecek şarkılar var
İnsanlardan öteye
(Saydam)