Filmlerin Mistik Dili: Renk
Bir sinema filmini neden beğeniriz? Konusu güzel olduğu için, çekimleri güzel olduğu için, müzikleri için belki de sadece oyuncu veya yönetmeni sebebiyle beğeniriz. Bunların hepsi bir filmi beğenmemiz için bir etken ancak tüm bunların üstünde bir güç var; renk. Şimdi izlediğiniz filmleri şöyle bir düşünmenin, gözden geçirmenin tam zamanı çünkü başlıyoruz.
Kırmızı
Kırmızı sevgiyi ve nefreti bir arada barındıran bir renktir. İnsanı harekete geçiren, canlandıran bir etkiye sahiptir. Bu sebeptendir ki aşk, sevgi, canlılık ve mutluluk gibi dinamik ve olumlu duygular içeren sahnelerde olduğu kadar daha yoğun hissedebilmeniz için korku sahnelerinin de vazgeçilmezidir.
Pembe
Şirinliğin, saflığın ve uyumun rengi olan pembe, mutluluk verici olayları simgeler; saldırgan ve uyumsuz değildir. Daima genç kalmak ve sağlıklı olmaktır ve tıpkı kırmızı gibi bazen aşktır.
Turuncu
Dinamizm etkisine sahip olan canlı ve sıcak bir renk olduğundan; coşku ve neşe gibi duyguları da bize yaşatabilir. Turuncunun depresif ve gergin durumlarda insanları daha da sinirli bir moda sokabileceği görülmüştür. Komedi filmlerinde onu ve tonlarını bolca görsek de; gerilim filmlerinde de kullanılmıştır. Ucu açık bir renktir, zaten insan üzerindeki etkisini de genellikle tonları belirler. Koyu tonu asabiyet verirken şeftali tonu sakinlik verir.
Sarı
İnsanların ruh halini olumlu etkiler ve çok dikkat çeker. Temelde neşe ve keyif verici bir renk olmasıyla birlikte korkaklık, ön yargı, güvensizlik, takıntılık gibi kavramların da rengi olduğundan, gerilim filmlerinde onu sıkça görürüz. Örneğin altın tonları “kusursuzluğu” ifade eder. Her renk gibi onun da olumsuz bir tarafı var ne yazık ki, aynı zamanda “ihanet” duygusunu da yansıtabileceği söylenmektedir.
Yeşil
Yeşil herkesin de bildiği gibi; doğanın, yaşamın, tabiatın rengidir ve neredeyse her tonunun insan üzerinde olumlu etkileri vardır; ruhu sakinleştirmeyi temel alır. Negatif olarak yeşil; tehlike, kıskançlık ve bozulmadır.
Mavi
Sakinliği, sükuneti ve zekayı temsil eder. Özgürlük anlamı da taşımakla birlikte deniz, okyanus ve gökyüzünü sıklıkla içeren özellikle doğa temalı filmlerde çok kullanılır. Manevi olarak da bağlılık, sadakat, ciddiyet, izole ve melankolik olma anlamlarını taşıyabilir. Sağlık programlarında yer verilir. Ayrıca bedenin hararetini en düşük seviyeye indirgediği için de algıyı artırır ve iletişimde rolü çok büyüktür.
Mor
Mor için renkler arasında en gizemlisi, en mistiğidir aslında. Doğaüstü güçleri temsil etmekle birlikte; asalet, zenginlik, kudret, fantezi, kibir ve hüzün de morun anlamları arasındadır. Kraliyet ailesinin rengi, aynı zaman da hastalığa da işaret ediyor. Sakinleştirici etkisi olduğundan sabah kuşağı programlarında da yer verilir. Koyu mor ise depresyona sebep olur ve nefret hissini açığa çıkardığı için stres anlarında bireyler daha da fazla etkilenir.
Evet sinemada renklerin kullanımının ne kadar önemli olduğunu ve insanları etkilemek için nasıl kullanıldığından bahsettik. Hem yazının özeti olarak hemde okuduklarınızı daha iyi anlayabilmeniz için sizi Lilly Mtz-Seara’nın hazırladığı video ile başbaşa bırakıyorum.